DEVAM: 13- ERGİNLİK
ÇAĞINA VARMAMIŞ KIZLARININ NİKAHINI KIYAN BABALARIN AKDETTİKLERİ NİKAH (IN
HÜKMÜNÜN BEYANı) BABI
حَدَّثَنَا
أحمد بن سنان.
حَدَّثَنَا
أبو أحمد.
حَدَّثَنَا
إسرائيل، عَن
أبي إسحاق،
عَن أبي
عبيدة، عَن
عَبْد اللّه؛
قَالَ:
-
تزوج النَّبي
صلَّى اللَّه
عليه وسلَّم
عائشة وهي بنت
سبع سنين.
وبنى بها وهي
بنت تسع سنين.
وتوفي عنها
وهي بنت ثماني
عشر سنة.
فِي
الزَوائِد:
إسناده صحيح
على شرط
الشيخين. إلا
إنه منقطع.
لأن أبا عبيدة
لم يسمع من أبيه.
قاله شعبة
وأبو حاتم
وابن حبان في
الثقات. والترمذي
في الجامع.
والمزي في
الأطراف. وغيرهم.
والحديث قد
رواه النسائي
في الصغرى من
حديث عائشة.
Abdullah (bin
Mes'ud) (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Aişe (r.anha) yedi yaşında bir kız iken
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu nikahlamıştır. Ve Aişe dokuz yaşında
iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onunla zifafa girmiştir. Ve Aişe
(r.anha) 18 yaşında iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat etmiştir.
Not: Zevaid'de
şöyle denmiştir: Bu hadisin isnadı Buhari ve Müs!im'in şartı üzerine sahihtir.
Ancak bu isnad munkati' dir. Çünkü ravi Ebu Übeyde, babası (AbduIlah)'dan hadis
işitmemiştir. Bu durumu Şu'be, Ebu Hatim ve İbn-i Hibban sikalar bölümünde
söylemişlerdir. Tirmizi de el-Cami'de, el•Müzzi'de el-Etraf'ta ve bunlardan
başka zatlarda bunu söylemişlerdir. Bu hadisi Nesai süneni suğra'sında Aişe
(r.anha)'dan rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadis'e göre Peygamber (s.a.v.)'in Aişe
(r.anha) annemiz ile nikahı akdedilirken Aişe (r.anha) altı yaşında idi.
Abdullah
(r.a.)'ın hadisi notta belirtildiği gibi Zevaid türündendir. Nesai aynı hadisi
Aişe (r.anha)'dan rivayet etmiştir. Müslim de Aişe (r.anhe)'dan bunun benzerini
rivayet etmiştir. Bu hadis'e göre Aişe (r.anha) yedi yaşında iken nikahı
kıyılmıştır.
Buhari, Müslim
Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki'nin yine Aişe (r.anha)'dan rivayet ettikleri benzer
bu hadisin benzeri bir hadiste Aişe (r. anha)'nın nikahı akdedilirken altı veya
yedi yaşında olduğu bildirilmiştir.
Görüldüğü gibi
nıkah akdi yapılırken Aişe (r.anha)'nın yaşının altı veya yedi olduğu hususunda
değişik rivayetler vardır. Rivayetlerin ekserisine göre altı yaşında iken nikah
akdedilmiştir. Nevevi bütün rivayetlerin arasını şu şekilde bulmuştur: Nikah
akdi yapılırken Aişe (r.anha) altı küsur yaşında idi. Rivayetlerin ekserisinde
küsurat atılarak altı yaş denmiş, bazı rivayetlerde küsurat tam gibi sayılarak
yedi yaş denmiştir.
EI-Menhel'in
Tekmile yazarı "Küçük yaştaki kızların nikahı" babında aşağıdaki
bilgileri vermiştir; "Peygamber (s.a.v.) hicretin birinci yılı Şevval
ayında Aişe (r.anha) ile evlenmiş yani zifafa girmiştir. Bir kavle göre
hicretten 17 ay sonra Şevval ayında zifaf olmuştur. Birinci kavil Aişe
(r.anha)'nın bu babtaki hadisine daha uygundur.
İbni
Abdi'l-Berr: Peygamber (s.a.v.) Aişe (r.anha)'yı rüyada ipekli bir elbise
içinde görmüştü. Sonra annemiz Hatice (r.anha) vefat ettikten üç yıl sonra'aişe
(r.anha) ile nikahı kıyıImıştı. Hatice (r.anha)'nın vefatı hicretten üç yıl
önce vuku bulmuştu. EI-İstiab'da bu hususta anlatılanların en sıhhatlisi budur,
demiştir.
Tabarani'nin
Aişe (r.anhe)'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir; "Hatice (r.anha) vefat
edince Osman bin Mazun (r.anh)'ın hanımı Havlete bint Hakim (r.anh) Peygamber
(s.a.v.)'e gelerek: Ya Resulallah evlenmeyecek misin? diye sormuş. Efendimiz:
«Kim (ile)?» diye karşılık vermiştir. Havlete: Dilersen kız ile, dilersen dul
ile (evlen) diye cevap vermiş. Efendimiz: ''Kız kimdir?'' diye sorunca Havlete:
Allah'ın yarattıklarından senin en çok sevdiğin Ebu Bekir'in kızı Aişe dir,
diye cevap vermiştir. Efendimiz: ''Dul kadın kimdir?'' diye sorunca Havlete:
Sevde binti Zam'a'dır, sana iman edip izini takip eder, diye cevap vermiştir.
Efendimiz: ''O halde git onlara anlat.'' Bunun üzerine Havlete Ebu Bekir
(r.a.)'in evine gidip Aişe (r.anha)'nın annesini bularak: Ey Ümmü Ruman Allah
size ne büyük hayır ve bereket idhal etti?
Resulullah
(s.a.v.) Aişe'yi zatına istemek için beni gönderdi, demiş. Ümmü Ruman da Ebu
Bekir'i beklemek isterim. Çünkü hemen gelecek demiş. biraz sonra Ebu Bekir
(r.a.) gelince Havlete aynı sözü ona da söyleyince Ebu Bekir (r.a.): Kızım ona
olur mu. Çünkü kardeşinin kızıdır? diye sormuş. Havlete dönüp durumu Efendimize
anlatmca Efendimiz: ''Ebu Bekir'e dön ve ona deki sen dinde benim kardeşimsin
ben de senin kardeşinim ve senin kızın bana olur'' buyurmuş, Havlete tekrar Ebu
Bekir'in yanına vararak durumu aydınlatınca nikah akdi yapılmıştır.
KÜÇÜK YAŞTAKİ
KIZLARIN NİKAHININ YAPILMASI HUSUSUNDAKİ ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ
Nevevi bu babın
ilk hadisini açıklarken şu bilgileri vermiştir: "Bu hadis erginlik çağına
varmamış olan bakire kızın izni olmaksızın baba tarafından nikahınm kıyılmasının
caizliğine açıkca delildir. Çünkü küçük yaştaki kızdan izin almak anlamsızdır.
Bizce baba yokken baba babası da aynı yetkiye sahiptir.
Müslümanlar
babanın küçük yaştaki kızının nikahını yapabileceği hususunda icma etmişlerdir.
Bu kız erginlik çağına varınca Irak alimlerine göre muhayyerdir, dilerse
nikahını feshedebilir.
Malik, Şafii ve
diger Hicaz Fıkıhçılarına göre kız erginlik çağına varınca nikahı feshedemez.
Baba ve onun
babasından başka hiç bir veli küçük yaştaki kızın nikahını yapamaz. Şafii,
Sevri, Malik. Ahmed, İbni Ebi Leyla, Ebu Sevr ve Cumhur'un kavli budur. Bunlara
göre böyle bir nikah sahih değildir.
Ebu Hanife,
Evzai ve başka bazı selef alimlerine göre tüm veliler bu yetkiye sahiptir,
yapılan nikah sahihtir ve kız baliğa olunca nikahını feshedebilir. Yalnız Ebu
Yusuf'a göre kızın fesih yetkisi yoktur.
Alimlerin
cumhuru veli durumunda olmayan yabancı vasinin böyle bir yetkiye sahip olmadığı
hususunda ittifak etmişlerdir. Yalnız Şureyh, Urve ve Hammad onun da yetkili
olduğunu söylemişlerdir. Hattabi de bu kavli Malik'ten rivayet etmiştir.
Şafii ve
arkadaşları: Bir kız erginlik çagına varmadıkça babası veya baba babasının onu
evlendirmemesi müstehabtır. Bu yaşa varıp onun iznini almak daha iyidir. Ta ki
kız, hoşlanmadıgı halde kocanın esiri durumuna düşmesin, demişlerdir. Bunların
bu sözü bu hadis'e muhalif degildir. Çünkü bunların maksadı kız için apaçık bir
yarar olmayınca erginlik çağından önce evlendirmemektir. Ama geciktirme ile bu
açık yararın kaçırılmasından korkulursa nikah yapılmalıdır. Aişe (r.anha)'nın
nikahı mes'elesi de böyle olmuştur. Bu endişe halinde evlendirmek müstehaptır.
Küçük yaşta
iken nikahı kıyılan dügün ve zifaf çagı sorusuna gelince, kızın velisi ile kızı
nikahlayan koca, düğün ve zifaf yapılması kıza hiç bir zarar vermiyeceği
hususunda ittifak ederlerse zifaf cihetine gidilir. Bunlar arasında bu konuda
ihtilaf varsa alimler değişik görüşler beyan etmişlerdir:
1. Ebu Hanife,
Şafii ve Malik'e göre zifai için ölçü kızın cinsel ilişkiye gücünün yetmesidir.
Bu gücün yaşı hususunda bütün kızlar aynı durumda olmazlar. Bunu belirli bir
yaşa bağlamak mümkün değildir. En sahih görüş budur. Aişe (r.anha)'nın
hadisinde bir yaş tahdidi yoktur. Dokuz yaşına henüz varmamış olmakla beraber
çabuk gelişmesi nedeni ile cinsel temasa gücü yeten bir kız için bu hadiste bir
engel olmadığı gibi yaşı dokuzu geçer olup gücü yetmediği halde zifafın
yapılmasına dair bir izin ve müsaade hükmü de yoktur.
Davudi: ''Aişe
(r.anha) dokuz yaşına vardığında güzelce gelişmiş durumda idi, demiştir."
Bilindiği gibi
sıcak iklimIerde kızlar erken gelişir, bolluk içinde yetişen kızlardan,
bilhassa etli iyi gıda alan kızlardan dokuz yaşında aybaşı adeti gören kızlar
da olabilir.
KÜÇÜK YAŞTAKİ
DUL KIZIN NİKAHININ KIYILMASINA AİT HÜKÜM HAKKINDAKİ ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ
Tekmile yazarı
bu hususta şöyle der:
"1. Ebu
Hanife ve Evzai'ye göre henüz erginlik çağına varmamış olan dul kızın nikahı
velisi tarafından yapılabilir. Kız büluğ çağına varınca nikahını feshetmek veya
kabul etmek hususunda muhayyer kılınır, demişlerdir.
2. Şafii, Ebu
Yusuf ve Muhammed'e göre böyle bir kızın nikahını kıymaya hiç bir veli yetkili
değildir. Ancak kız erginlik çağına varıp açıkca izin verince nikahı
kıyılabilir.
3. Malik: Bu
küçük dul kızın küçük bakire kız gibi babası tarafından nikahı yapılabilir,
demiştir.
Nevevi, Aişe
(r.anha)'nın 1876 nolu hadisi ile ilgili olarak verdiği geniş bilgiden şu
birkaç noktayı belirtmek isterim: Aişe (r.anha)'yı götürmeye gelen Ensar'dan
bir kadın grubunun ona hitaben söyledikleri sözler, çıkarılan gelin ve damat
için hayır bereket ve iyi nasibe kavuşmalarına dua etmenin müstehablığına
delalet eder.
Çıkarılacak
gelinin yıkatılması, temizletilmesi, süsletilmesi ve onu çıkarmak için
kadınların toplanmasının müstehablığı hükmü de hadisten çıkarılır. (Bunda bir
çok yarar vardır, diyen Nevevi bunları sıralamış ise de çoğu toplumun malumu
olduğu için buraya aktarmaya hacet görmedim,)
Hadis gelin ile
damadın gündüz zifafa girmelerinin caizliğine delalet eder.