SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1877 >>

DEVAM: 13- ERGİNLİK ÇAĞINA VARMAMIŞ KIZLARININ NİKAHINI KIYAN BABALARIN AKDETTİKLERİ NİKAH (IN HÜKMÜNÜN BEYANı) BABI

 

حَدَّثَنَا أحمد بن سنان. حَدَّثَنَا أبو أحمد. حَدَّثَنَا إسرائيل، عَن أبي إسحاق، عَن أبي عبيدة، عَن عَبْد اللّه؛ قَالَ:

 - تزوج النَّبي صلَّى اللَّه عليه وسلَّم عائشة وهي بنت سبع سنين. وبنى بها وهي بنت تسع سنين. وتوفي عنها وهي بنت ثماني عشر سنة.

 

فِي الزَوائِد: إسناده صحيح على شرط الشيخين. إلا إنه منقطع. لأن أبا عبيدة لم يسمع من أبيه. قاله شعبة وأبو حاتم وابن حبان في الثقات. والترمذي في الجامع. والمزي في الأطراف. وغيرهم. والحديث قد رواه النسائي في الصغرى من حديث عائشة.

 

Abdullah (bin Mes'ud) (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Aişe (r.anha) yedi yaşında bir kız iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu nikahlamıştır. Ve Aişe dokuz yaşında iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onunla zifafa girmiştir. Ve Aişe (r.anha) 18 yaşında iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat etmiştir.

 

Not: Zevaid'de şöyle denmiştir: Bu hadisin isnadı Buhari ve Müs!im'in şartı üzerine sahihtir. Ancak bu isnad munkati' dir. Çünkü ravi Ebu Übeyde, babası (AbduIlah)'dan hadis işitmemiştir. Bu durumu Şu'be, Ebu Hatim ve İbn-i Hibban sikalar bölümünde söylemişlerdir. Tirmizi de el-Cami'de, el•Müzzi'de el-Etraf'ta ve bunlardan başka zatlarda bunu söylemişlerdir. Bu hadisi Nesai süneni suğra'sında Aişe (r.anha)'dan rivayet etmiştir.

 

AÇIKLAMA: Bu hadis'e göre Peygamber (s.a.v.)'in Aişe (r.anha) annemiz ile nikahı akdedilirken Aişe (r.anha) altı yaşında idi.

 

Abdullah (r.a.)'ın hadisi notta belirtildiği gibi Zevaid türündendir. Nesai aynı hadisi Aişe (r.anha)'dan rivayet etmiştir. Müslim de Aişe (r.anhe)'dan bunun benzerini rivayet etmiştir. Bu hadis'e göre Aişe (r.anha) yedi yaşında iken nikahı kıyılmıştır.

 

Buhari, Müslim Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki'nin yine Aişe (r.anha)'dan rivayet ettikleri benzer bu hadisin benzeri bir hadiste Aişe (r. anha)'nın nikahı akdedilirken altı veya yedi yaşında olduğu bildirilmiştir.

 

Görüldüğü gibi nıkah akdi yapılırken Aişe (r.anha)'nın yaşının altı veya yedi olduğu hususunda değişik rivayetler vardır. Rivayetlerin ekserisine göre altı yaşında iken nikah akdedilmiştir. Nevevi bütün rivayetlerin arasını şu şekilde bulmuştur: Nikah akdi yapılırken Aişe (r.anha) altı küsur yaşında idi. Rivayetlerin ekserisinde küsurat atılarak altı yaş denmiş, bazı rivayetlerde küsurat tam gibi sayılarak yedi yaş denmiştir.

 

EI-Menhel'in Tekmile yazarı "Küçük yaştaki kızların nikahı" babında aşağıdaki bilgileri vermiştir; "Peygamber (s.a.v.) hicretin birinci yılı Şevval ayında Aişe (r.anha) ile evlenmiş yani zifafa girmiştir. Bir kavle göre hicretten 17 ay sonra Şevval ayında zifaf olmuştur. Birinci kavil Aişe (r.anha)'nın bu babtaki hadisine daha uygundur.

 

İbni Abdi'l-Berr: Peygamber (s.a.v.) Aişe (r.anha)'yı rüyada ipekli bir elbise içinde görmüştü. Sonra annemiz Hatice (r.anha) vefat ettikten üç yıl sonra'aişe (r.anha) ile nikahı kıyıImıştı. Hatice (r.anha)'nın vefatı hicretten üç yıl önce vuku bulmuştu. EI-İstiab'da bu hususta anlatılanların en sıhhatlisi budur, demiştir.

 

Tabarani'nin Aişe (r.anhe)'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir; "Hatice (r.anha) vefat edince Osman bin Mazun (r.anh)'ın hanımı Havlete bint Hakim (r.anh) Peygamber (s.a.v.)'e gelerek: Ya Resulallah evlenmeyecek misin? diye sormuş. Efendimiz: «Kim (ile)?» diye karşılık vermiştir. Havlete: Dilersen kız ile, dilersen dul ile (evlen) diye cevap vermiş. Efendimiz: ''Kız kimdir?'' diye sorunca Havlete: Allah'ın yarattıklarından senin en çok sevdiğin Ebu Bekir'in kızı Aişe dir, diye cevap vermiştir. Efendimiz: ''Dul kadın kimdir?'' diye sorunca Havlete: Sevde binti Zam'a'dır, sana iman edip izini takip eder, diye cevap vermiştir. Efendimiz: ''O halde git onlara anlat.'' Bunun üzerine Havlete Ebu Bekir (r.a.)'in evine gidip Aişe (r.anha)'nın annesini bularak: Ey Ümmü Ruman Allah size ne büyük hayır ve bereket idhal etti?

 

Resulullah (s.a.v.) Aişe'yi zatına istemek için beni gönderdi, demiş. Ümmü Ruman da Ebu Bekir'i beklemek isterim. Çünkü hemen gelecek demiş. biraz sonra Ebu Bekir (r.a.) gelince Havlete aynı sözü ona da söyleyince Ebu Bekir (r.a.): Kızım ona olur mu. Çünkü kardeşinin kızıdır? diye sormuş. Havlete dönüp durumu Efendimize anlatmca Efendimiz: ''Ebu Bekir'e dön ve ona deki sen dinde benim kardeşimsin ben de senin kardeşinim ve senin kızın bana olur'' buyurmuş, Havlete tekrar Ebu Bekir'in yanına vararak durumu aydınlatınca nikah akdi yapılmıştır.

 

KÜÇÜK YAŞTAKİ KIZLARIN NİKAHININ YAPILMASI HUSUSUNDAKİ ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ

 

Nevevi bu babın ilk hadisini açıklarken şu bilgileri vermiştir: "Bu hadis erginlik çağına varmamış olan bakire kızın izni olmaksızın baba tarafından nikahınm kıyılmasının caizliğine açıkca delildir. Çünkü küçük yaştaki kızdan izin almak anlamsızdır. Bizce baba yokken baba babası da aynı yetkiye sahiptir.

 

Müslümanlar babanın küçük yaştaki kızının nikahını yapabileceği hususunda icma etmişlerdir. Bu kız erginlik çağına varınca Irak alimlerine göre muhayyerdir, dilerse nikahını feshedebilir.

 

Malik, Şafii ve diger Hicaz Fıkıhçılarına göre kız erginlik çağına varınca nikahı feshedemez.

Baba ve onun babasından başka hiç bir veli küçük yaştaki kızın nikahını yapamaz. Şafii, Sevri, Malik. Ahmed, İbni Ebi Leyla, Ebu Sevr ve Cumhur'un kavli budur. Bunlara göre böyle bir nikah sahih değildir.

 

Ebu Hanife, Evzai ve başka bazı selef alimlerine göre tüm veliler bu yetkiye sahiptir, yapılan nikah sahihtir ve kız baliğa olunca nikahını feshedebilir. Yalnız Ebu Yusuf'a göre kızın fesih yetkisi yoktur.

 

Alimlerin cumhuru veli durumunda olmayan yabancı vasinin böyle bir yetkiye sahip olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir. Yalnız Şureyh, Urve ve Hammad onun da yetkili olduğunu söylemişlerdir. Hattabi de bu kavli Malik'ten rivayet etmiştir.

 

Şafii ve arkadaşları: Bir kız erginlik çagına varmadıkça babası veya baba babasının onu evlendirmemesi müstehabtır. Bu yaşa varıp onun iznini almak daha iyidir. Ta ki kız, hoşlanmadıgı halde kocanın esiri durumuna düşmesin, demişlerdir. Bunların bu sözü bu hadis'e muhalif degildir. Çünkü bunların maksadı kız için apaçık bir yarar olmayınca erginlik çağından önce evlendirmemektir. Ama geciktirme ile bu açık yararın kaçırılmasından korkulursa nikah yapılmalıdır. Aişe (r.anha)'nın nikahı mes'elesi de böyle olmuştur. Bu endişe halinde evlendirmek müstehaptır.

 

Küçük yaşta iken nikahı kıyılan dügün ve zifaf çagı sorusuna gelince, kızın velisi ile kızı nikahlayan koca, düğün ve zifaf yapılması kıza hiç bir zarar vermiyeceği hususunda ittifak ederlerse zifaf cihetine gidilir. Bunlar arasında bu konuda ihtilaf varsa alimler değişik görüşler beyan etmişlerdir:

 

1. Ebu Hanife, Şafii ve Malik'e göre zifai için ölçü kızın cinsel ilişkiye gücünün yetmesidir. Bu gücün yaşı hususunda bütün kızlar aynı durumda olmazlar. Bunu belirli bir yaşa bağlamak mümkün değildir. En sahih görüş budur. Aişe (r.anha)'nın hadisinde bir yaş tahdidi yoktur. Dokuz yaşına henüz varmamış olmakla beraber çabuk gelişmesi nedeni ile cinsel temasa gücü yeten bir kız için bu hadiste bir engel olmadığı gibi yaşı dokuzu geçer olup gücü yetmediği halde zifafın yapılmasına dair bir izin ve müsaade hükmü de yoktur.

 

Davudi: ''Aişe (r.anha) dokuz yaşına vardığında güzelce gelişmiş durumda idi, demiştir."

Bilindiği gibi sıcak iklimIerde kızlar erken gelişir, bolluk içinde yetişen kızlardan, bilhassa etli iyi gıda alan kızlardan dokuz yaşında aybaşı adeti gören kızlar da olabilir.

 

KÜÇÜK YAŞTAKİ DUL KIZIN NİKAHININ KIYILMASINA AİT HÜKÜM HAKKINDAKİ ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ

 

Tekmile yazarı bu hususta şöyle der:

 

"1. Ebu Hanife ve Evzai'ye göre henüz erginlik çağına varmamış olan dul kızın nikahı velisi tarafından yapılabilir. Kız büluğ çağına varınca nikahını feshetmek veya kabul etmek hususunda muhayyer kılınır, demişlerdir.

 

2. Şafii, Ebu Yusuf ve Muhammed'e göre böyle bir kızın nikahını kıymaya hiç bir veli yetkili değildir. Ancak kız erginlik çağına varıp açıkca izin verince nikahı kıyılabilir.

 

3. Malik: Bu küçük dul kızın küçük bakire kız gibi babası tarafından nikahı yapılabilir, demiştir.

Nevevi, Aişe (r.anha)'nın 1876 nolu hadisi ile ilgili olarak verdiği geniş bilgiden şu birkaç noktayı belirtmek isterim: Aişe (r.anha)'yı götürmeye gelen Ensar'dan bir kadın grubunun ona hitaben söyledikleri sözler, çıkarılan gelin ve damat için hayır bereket ve iyi nasibe kavuşmalarına dua etmenin müstehablığına delalet eder.

 

Çıkarılacak gelinin yıkatılması, temizletilmesi, süsletilmesi ve onu çıkarmak için kadınların toplanmasının müstehablığı hükmü de hadisten çıkarılır. (Bunda bir çok yarar vardır, diyen Nevevi bunları sıralamış ise de çoğu toplumun malumu olduğu için buraya aktarmaya hacet görmedim,)

 

Hadis gelin ile damadın gündüz zifafa girmelerinin caizliğine delalet eder.